Bugün öyle duygulandım ki, hatrımda ne kadar şiir varsa dinledim ve söyledim...
Bir yandan Ahmet Selçuk İlkan söyledi! "Sen bu şiiri okurken ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım"
Diğer yandan usulca söyleniyordu şair! "Vakti geldi,artık sustuğum yeter Boğazıma kadar doldum bu gece Dostun vefasızlığı ölümden beter Saçımı başımı yoldum bu gece!"
Can Yücel öyle güzel anlatıyor ki kadınını akdenizin... "Ben senden öğrendim deniz yazmayı, Elimden düşmüyor mavi kalem, Bir tirandil çıkar gibi sefere, Okula gidiyor öğretmenim"
Oscar Wilde okşuyor yüreğimi o esnada! Öyle güzel dizelemiş ki sözcükleri mısralara bir ahh çekiyorum okudukça... "Ama herkes de gene sevdiğini öldürür, Bu böylece biline, Kimi bunu yüklü bakışlarıyla yapar, Kimi de okşayıcı bir söz ile öldürür. Korkak, bir öpücükle, Yüreklisi kılıçla, bir kılıçla öldürür"
Sessizliğin ve karanlığın içinden bir şair çıkıyor ve diyorki "Ben sana mecburum bilemezsin, içimi seninle ısıtıyorum!" Atilla İlhan dediler adına. Meşhur bir şairmiş meğerse... Aşk derlermiş yazdıklarına. Kim bilir kaç aşkı alevlendirdi? Kim bilir kaç yüreğe bir kıvılcım oldu?
Şiirler öyledir ki sizin ekmeğiniz aşınız! Çöl ortasında suyunuz olur! Soğuk kış gününde yorgan olur ısıtır yüreğinizi! Öyledir ki şiirler?
Şiirim geldi usta!
4/
5
Oleh
Blog!